Malatya da En Çok Yetiştirilen Bazı Kayısı Çeşitleri ve Özellikleri
Malatya'da üretilen kayısı çeşitlerinin başında Hacıhaliloğlu çeşidi gelir. Malatya'da üretilen kayısının % 90'ına yakını bu çeşitten yapılmaktadır. Son yıllarda Kabaaşı, Soğancı çeşitlerinin de yaygınlaştığı görülmektedir.
Ayrıca Hasanbey, Çöloğlu, Çataloğlu, Şekerpare, Yeğen, Hacıkız, Paşamişmişi ve Turfanda diğer önemli Malatya kayısılarındandır. Bu çeşitlerden Hacıhaliloğlu, Kabaaşı, Soğancı ve Çataloğlu kurutmalığa elverişli, diğerleri ise sofralık çeşitlerdir. Kurutmalık çeşitleri diğerlerinden ayıran en önemli özellik, kuru madde oranlarının yüksek oluşudur. Bu çeşitlerde kurumadde oranı % 24-30 arasında değişmektedir. Diğerlerinde bu oran genellikle % 18-20'ye çıkmaktadır.
Kurutmalık çeşitlerden Hacıhaliloğlu, Soğancı, Çataloğlu ve Kabaaşı orta irilikte meyve oluşturmaktadır.
Kayısı çekirdeği kabuk ve içten meydana gelmiştir. Meyve ağırlığının % 12'sini oluşturur. Çekirdek içi bileşim olarak Glikozit, Amigdalin, Nişasta, Yağ ve benzeri maddelerden meydana gelmiştir. Acı çekirdek ilaç ve kozmetik sanayiinde; tatlı çekirdek ise gıda sanayiinde kullanılmaktadır. Çekirdek içi (tohum) alındıktan sonra, geriye kalan kabuk yakacak olarak kullanılmaktadır.
Malatya İl Tarım Müdürlüğünce Kayısının Pazarlama Sorunları Konusunda Yapılan Çalışmalar
2002 yılında yapılan çalışmalarla kayısının yaş olarak pazarlanması, pazarlamadaki sorunlara büyük ölçüde çözüm olmuş, İhracatçı Firmalarla olan diyaloglarla2003 yılında daha fazla miktarda yaş kayısının pazarlanmasıyla bu sorunun büyük ölçüde giderilmesi cihetine gidilmektedir.
Kuru kayısı ihracatında yaşanan en büyük problem ise kayısıdaki kükürt oranının yüksekliği olup, bu konuda 2003yılında yapılması programlanan çalışmalar şunlardır;
• Doğru Kükürtleme konusunda yayım çalışmaları,
• Broşür - Afiş - Liflet hazırlanması ve üretim sezonundan önce çiftçilere dağıtımının sağlanması,
• Eğitici TV programlarının düzenlenmesi,
• Kükürtleme konusunda Panel düzenlenmesi,
• Pilot bölgeler belirlenerek, ihracatçılarında katılacağı üretici toplantıları düzenlenmesi,
• AB normlarına uygun, düşük kükürtlü kuru kayısıların alıcılar tarafından tercih edileceğinin ve daha yüksek fiyatla alınacağının ihracatçı firmalarla beraber hazırlanacak deklarasyonlarla ilan edilmesi.
Kayısının Tarihçesi
Tarihi kaynaklara göre Türkistan, Orta Asya ve Batı Çin'i içerisine alan çok geniş bir bölgenin kayısının ana vatanı olduğu sanılmaktadır. Günümüzden 5000 yıl gibi çok uzun bir zaman önce kayısı bu bölgede bilinmekte ve tarımı yapılmaktaydı. Büyük İskender'in seferleri sırasında kayısı M.Ö. IV'yy'da Anadolu'ya getirilmiş yetişmesi için uygun iklim ve toprakları Anadolu'da bulunduğundan Anadolu kayısının ikinci vatanı olmuştur. M.Ö. I. Yy'da Roma ve Pers savaşları sırasında Ermeni tüccarlar tarafından önce İtalya'ya sonra da Yunanistan'a götürülmüştür. İtalya ve Yunanistan'dan diğer Avrupa ülkelerine geçişi uzun yıllar almış 13. Yy'daİspanya ve İngiltere, 17. Yy'da da Fransa ve Amerika'ya da götürülmüştür.
Kayısı, coğrafik olarak dünyanın hemen hemen her yerine dağılmış olsa da daha çok Akdeniz'e yakın olan ülkelerde Avrupa, Orta Asya, Amerika ve Afrika kıtalarına yayılmış ve burada yetişme alanları bulmuştur. Dünya yaş kayısı üretiminde Türkiye birinci sıradadır. Türkiye'yi İspanya, İtalya, birleşik devletler topluluğu, İran Fransa, Yunanistan ve ABD izlemektedir. Bu birinci grup ülkelerin yaş kayısı üretimleri 100 bin tonun üzerindedir. Birinci gruba Fas, Pakistan, Suriye, Çin, Güney Afrika, Macaristan, eski Yugoslavya, Romanya, Avustralya, takip etmektedir.
Dünya yaş kayısı üretiminin yaklaşık % 10-15'inin yapıldığı Türkiye'de 6 kayısı bölgesi bulunmaktadır. Bu bölgeler;
Malatya, Elazığ, Erzincan bölgesi
Kars, Iğdır bölgesi
Akdeniz (Mersin, Mut, Antakya) bölgesi
Marmara Bölgesi
Ege Bölgesi
İç Anadolu Bölgesi
Bu bölgeler içerisinde Malatya, Elazığ, Erzincan bölgesi dışındaki bölgelerin üretimleri sofralık tüketime yöneliktir. Birinci bölgedeki kayısıların çoğunluğu kurutulmakta ve bu bölge dünya kuru kayısı üretiminin yaklaşık % 85-90'ını karşılamaktadır.
Kayısı Bahçesi Tesisi

Kayısı, derin, iyi geçirgen, iyi havalanan, sıcak ve besin maddelerince zengin, kumlu, tınlı, humuslu toprakları seven bir meyvedir. Ağaçlar kuvvetli, büyük, yayvan taç teşkil eder. 8-10 metreye kadar boylanabilir. Kışı soğuk, yazı sıcak iklimlerin meyvesidir. Yaz aylarında nem oranının düşük olması meyvelerin kalitesi için önemlidir. Kayısılar taze, kurutulmuş veya meyve suyu olarak bütün yıl boyunca tüketilebilen meyvelerdendir. Kayısı yetiştiriciliği uzun vadeli ve pahalı bir yatırımdır. Bu sebeple bahçe kurarken çok iyi planlama yapılmalıdır. Yapılacak hata, toprak, para ve emek israfıdır. Bu nedenle, bahçeler kurulmadan önce Tarım Kuruluşlarıyla sıkı işbirliği yapılarak, çalışmalara başlanılmalıdır.
Bahçe Yerinin Seçimi
-İlkbaharın geç donlarından etkilendiği için ova ve çukur yerlerden ziyade yamaç ve sırtlar tercih edilmelidir.
-Güney, güneydoğu ve güneybatı yönlerine dikilmelidir.
-Irmak kenarlarından, soğuk havaların toplandığı veya sis çöken çukur yerlerden kaçınılmalıdır.
-Kayısı, ağır ve çok nemli killi topraklar hariç olmak üzere derin, geçirgen, iyi havalanan, sıcak ve besin maddelerince zengin, ince dokulu, tınlı veya tınlı-kireçli, humuslu topraklarda en iyi şekilde yetişir.
Dikime Hazırlık
Kayısı bahçesi tesis edilecek arazi ilkbaharda krizma edilerek veya derince birkaç kez alt üst etmek suretiyle işlenir, toprak sonbahara kadar dinlenmeye bırakılır. İmkanlar elverirse arazi tesviye edilmelidir. Yamaç araziler, arazinin meyil durumuna göre teraslama yapıldıktan sonra bahçe tesisi yapılmalıdır. Ağır topraklarda dönüme 2-3 ton kadar çiftlik gübresi serpilip sürümle toprağa karıştırılmalıdır.
Dikim Şekilleri
Bahçe tesis edilecek yerin şekli, arazinin meyili, ara ziraatı yapılıp yapılmayacağı gibi durumlar göz önüne alınarak dikim şekillerinden biri tatbik edilir. Ayrıca, toprağın verimlilik derecesi, sulama imkanları ve dikilecek kayısı çeşidine göre aralık verilir.
Kare Şeklinde Dikim
En çok kullanılan dikim şeklidir. Bu usulde dikilen ağaçların sıralar arası ve sıra üzeri mesafeler birbirine eşittir. Bu mesafeler 10x10 veya 12x12 metre olarak uygulanmalıdır. Uygulamada ilk sıra, tarla kenarından itibaren bir aralık boyunun yarısı kadar içeriden işaretlenir. Bir aralık boyu10 m. bırakılacaksa tarla kenarından 5 m. içeriden ilk işaretleme yeri tespit edilir.
Dikdörtgen Şeklinde Dikim
Bu şekilde dikim ara ziraatı yapılmak istenildiğinde tercih edilir. Dikdörtgen şeklinde tesis edilen bahçelerde sıralar arasındaki mesafeler, sıra üzeri mesafelerden daha fazladır. Bu mesafeler toprağın yapısına göre değişmekle beraber ortalama sıra arası 12 m. sıra üzeri 10 m. olarak tesis edilir.
Üçgen Şeklinde Dikim
Üçgen şeklindeki dikim, meyilli ve yamaç araziler için uygundur. Bu usulde bahçe tesis etmek için fidanlar eşkenar üçgenin köşelerine dikilir. Köşeler arasındaki mesafe 8 veya 10 m. olmalıdır.
Fidan Seçimi
-Tercih edilen çeşit ismine doğru olmalıdır.
-Sertifikalı fidanlar dikilmelidir. Bu, ağacın hastalıksız olması için gereklidir.
-Fidanlar bir yaşında olmalıdır.
-Gövde pişkin ve düzgün, gözler iyi teşekkül etmiş olmalıdır.
-Aşı yeri kapanmış, kökleri bol saçak köklü olmalı ve bu saçak kökler dağılmış bulunmalıdır.
-Gövde ve kökler yaralı, bereli olmamalıdır.
-Hastalık ve zararlılardan arındırılmış olmalıdır.
Dikim Zamanı
-Kış soğuklarının fazla olmadığı yerlerde sonbahar dikimi yapılmalıdır. Çünkü;
a)Toprak ve iklim dikime daha uygundur.
b)Kış yağışlarından istifade edip, tutma oranı yüksektir.
c)Erken gelişme sağlanır.
-Mevsim uygun değil, soğuklar fazla ise ilkbahar dikimi yapılmalıdır.
Fidanın Dikilmesi
-Fidan dikilecek çukurlar, sonbaharda yağışlardan önce açılmalı ve havalanması sağlanmalıdır.
-Çukurlar 60 cm. genişliğinde ve 60 cm. derinliğinde olmalıdır.
-Çukurlar açılmadan önce toprak işlenir. Toprak hazırlığı bittikten sonra dikim şekline göre işaretlenir ve işaret yerlerine çakılan kazıkların yerlerinde kalmasına dikkat edilir.
-Dikilecek fidanların çukurları açılırken üstten çıkan toprak bir tarafa, alttan çıkan başka bir tarafa yığılarak birbirine karışmaması sağlanır.
-Dikim yapılmadan önce fidanlara mutlaka dikim budaması yapılmalıdır.
-Dikim budaması, kök ve sürgün budaması şeklinde uygulanır.
-Kök budamasında köklerdeki yara yerleri beyaz ve sağlam dokular meydana çıkıncaya kadar kesilir. Çürük, kırık, bereli yerler ayıklanır. Bir biri üzerine binmiş kökler temizlenir.
-Sürgün budamasında gövde üzerindeki yan dalların tümü dipten kesilir. Fidanın durumuna göre de 80-120 cm. den çoban sopası gibi meyilli olarak kesilir.
-Dikim için ilk olarak fidanın dikileceği yerin 15 cm. kadar uzağına ve çukurun işlenmemiş olan toprak kısmına sonradan fidana destek olacak bir herek dikilir.
-Dikim esnasında dikim tahtası kullanılmalıdır.
-Herek dikildikten sonra çukurun dibine (çukurun üst yüzünden alınmış toprağa 1/3 oranında yanmış çiftlik gübresi karıştırılarak hazırlanan) harçla bir tümsek yapılır. Fidan bu tümsek üzerine yerleştirilir. Üzerine çukurun üst kısmına ait olan gübreli toprak konur. Toprak iyice kökler arasına sıkıştırılır. Çukurun dibinden çıkan diğer toprakla da çukur tamamıyla doldurulur ve bu esnada ayakla hafifçe bastırılır. Dikim tahtası kaldırılıp, fidanın etrafında bir sulama çanağı teşkil edilir. Dikimden hemen sonra bolca can suyu verilir. Çanağın üzerine taze gübre serilerek toprakla kapatılır ve bu suretle kuruması önlenmiş olur.
Dikimde dikkat edilecek en önemli husus;
Aşı yerinin toprak hizasından 2-3 parmak yukarıda bulunacak şekilde dikim yapılmasıdır.
Meyvecilikte devamlı ve kaliteli mahsul alınabilmesi için bahçe bakımlarının tekniğine uygun olarak yapılması gerekir. Kayısı ağacı, yaz aylarında gelecek yılın tomurcuklarını teşekkül ettirmeye başlar. Normal bakım işlerinin yapılmaması, bir sonraki yılın ürününüolumsuz etkilemektedir. Bu nedenle şartlar ne olursa olsun ağacın sağlığı, bahçenin ömrünün uzun, ürünün bol,kaliteli ve sürekli olması için tüm bakım işlemleri tekniğine uygun olarak tam ve zamanında yapılmalıdır.
Toprak İşleme
-Sonbaharda yaprak dökümünden sonra bahçe yüzeysel olarak kültüvatör veya küçük bahçe pulluğu ile sürülür.Sürüm imkanı yoksa bel ile işlenir.
-İlkbaharda meyveler fındık büyüklüğüne geldiğinde ve yabancı otların çoğunluğunun çıktığı,yağışların bol olduğu dönemde (Mayıs) sıra araları yine aynı şekilde sürülür ve sulama çanakları ile karıklar hazırlanır.
-Toprak işleme zamanı çok önemli olup,erken toprak işlenmesi yani tam çiçeklenme dönemi sürüm yapılması çiçek ve meyve dökülmesine neden olur.
-Toprak işlenirken ağacın gövdesine ve köklerine zarar verilmemesi için sürüm yüzeysel yapılmalıdır.
-İlkbaharda toprak işlemesi mutlaka, muhtemel don tarihlerinden sonra yapılmalıdır. Çünkü toprak işlemesi yapılmış bahçelerde don zararı, işlenmemiş bahçelerdeki zararaoranla daha fazla olmaktadır.
Budama
-Çoban sopası haline getirilerek (Tepesi 110-120 cm. yükseklikten vurulmuş olarak) dikilen fidanlar,Haziran-Temmuz aylarında 4-5 sürgün bırakılıp diğer sürgünler dipten kesilir.
-İlk dal toprak seviyesinden 50-60 cm. yükseklikte bırakılmalı,bırakılan dallar ayrı yönlerde,geniş açılı ve birbirinden 15-20 cm. mesafede bulunmalıdır.
-Hasat,mücadele ve bakım işlerinin kolay olması için ağaç mümkün olduğu kadar alçaktan taçlandırılmalıdır.Yüksek taçlı kayısı ağaçları güneş yanıklığına maruz kalmaktadır.
-Sis ve saoğuk havanın toplandığı taban arazilerde,dereve çay kenarlarında tesis edilecek bahçeler yüksek (70-80 cm) taçlandırılmalıdır.
-İlk 2-3 yılda şekil budaması yapılarak şeklini almış ağaçlarda ilerleyen yıllarda budama pek fazla yapılmaz.
-Şiddetli budamalarda ağaç zamk çıkarır ve gelişemez.Bu yüzden sonbaharda ilaçlama öncesi yapraklar dökülmeden önce kuru dalların ve üst üste gelen gereksiz dalların ayıklanması en uygun budama şeklidir.
-Budamadan sonra yara yerleri mutlaka aşı macunu ile kapatılmalıdır.Budama yapılırken tırnak bırakmadan dipten kesmeye dikkat edilmelidir.
Sulama
-Toprak yapısına,yağış durumuna göre değişmekle beraber yaz içerisinde Malatya bölgesinde 3-5 defa sulama yapılmalıdır.Bu sulamaların zamanları;
• Birinci sulama çağala devresinde,
• İkinci sulama hasattan 15 gün önce,
• Üçüncü sulama hasattan hemen sonra,
• Dördüncü sulama Ağustos ayında,
• Beşinci sulama Eylül ayında yapılmalıdır.
-Ağacın sağlığı için suyun ağaç gövdesine değmemesine dikkat edilmelidir.
-Sulama sabahın erken saatlerinde veya akşam,gece yapılmalıdır.
-Suyun dengesiz verilmesi meyvelerde çatlamalara,dökülmelere ve kalite bozukluğuna yol açar.Ağır topraklarda suyun göllenip,zamklaşma ve kök çürüklüğü gibi hastalıklara yo açmaması için sulama uyunun kontrollü verilmesi gereklidir.
-Ağacın kök boğazı çevresine 50 cm kadar yarıçaplı küçük bir çanak,ağaç tacı izdüşümü genişliğinde ikinci bir çanak açılır ve su bu iki çanağın arasına verilir.
Gübreleme
-En uygun gübreleme toprak ve yaprak analizi sonucu elde edilen bilgilere göre yapılan gübrelemedir.Bu nedenle 2-3 yılda bir toprak tahlili yapılmalıdır.
-2-3 yılda bir sonbahardadekara 2-3 ton yanmış çiftlik gübresi (Hayvan Gübresi) verilmelidir. Çünkü hayvan gübresi toprağın havalanmasını,su tutmasını ve topraktaki küçük canlıların faaliyetlerini olumlu yönde etkiler ve toprağın verimliliğini artırır. Gübrenin yanmış olması özellikle gereklidir. Gübre verildikten sonra toprağa karıştırılmalıdır.
-Ticari gübre kullanımı da yine analiz sonucuna göre eksik bitki besin maddelerinin karşılanması amacıyla yapılmalıdır.
-Azotlu gübre kullanımında kullanılacak gübre miktarının yarısı Şubat-Mart aylarında,diğer yarısı da Mayıs-Haziran aylarında verilmeli,kullanılan gübre tırmık veya çapa ile toprağa hafifçe karıştırılmalıdır.
-Fosforlu gübreler erken ilkbahar veya sonbaharda verilmeli,ağaç taç izdüşümündeki daire çevresine 15-20 cm. derinlikte ve 15-20 cm. genişliğinde açılacak hendeğe verilmeli ve üzeri kapatılmalıdır.

Kayısının Besin Değeri ve İnsan Sağlığına Yararları
Kayısı ihtiva organik ve anorganik maddeler vasıtasıyla insan sağlığına olumlu etkilere sahip bir meyvedir. Kayısı yüksek miktarda şeker, nişasta, protein, pektin, pektoz selüloz, organik maddeler, vitamin A.B.B2, C,E,P, PP, Folik asit, az miktarda K20, C03, P205, CO, daha az miktarda Na20, Ca0, mg0, Fe03, C1 ve eseri miktardaZn, A1 ve eseri miktarda Zn, A1 ve Cu içermektedir. Kayısı minerallerden potasyum ve vitaminlerden B karoten yönünden çok zengindir. Vitamin A vücudu ve organları saran epitel doku ve gözün sağlığı, kemiklerin ve dişlerin gelişimi ile sağlığı, kemiklerin ve dişlerin gelişimi ile sağlığı, endokrin bezlerinin çalışması için elzemdir. 200-250 gram kayısı diyeti yeteri kadar yağ içeriyorsa günlük vitamin A tüketiminin 1/3'ünü karşılayabilir. Ayrıca kayısının sodyumca fakir, potasyumca zengin oluşu bazı özel diyetlerin düzenlenmesinde yardımcı olabilir. Sodyum ve potasyum vücut sıvılarının kozmatik basıncı ve asit baz dengesi için gereklidir. Vücutta sodyum birikimi ödemlere yolaçar. Potasyum yetersizliğinde glikojenyetersizliği görülür. Kayısı Sodyumun kısıtlanmış diyetlerde mesela konjestif kalp yetmezliğinde, böbrek hastalıklarında, asit toplanması gereken hepatit sirozda ve uzun süre kartikosteroit tedavi gören kişilerde kolaylıkla kullanılabilir.
Kayısıdan Elde Edilen Ürünler
• Minimal işlenmiş kayısı
• Dondurulmuş kayısı
• Kayısı konservesi, pulpu ve nektarı
• Kayısı meşrubatları, kayısı pulp konsantresi
• Kayısı jöle, reçel, marmelatı ve kreması
• Yeşil kayısı turşusu ve kayısı pestili
• Toz ve kuru kayısı (çir, gün kurusu ve patik)
• Kıyılmış ve doğranmış kuru kayısı ürünleri
• Ekstruzyon kayısı mamulatı ve kayısı şekerlemeleri
• Kayısı ekstraktı ve esansı
• Kayısı pasta, kek, dondurma ve gofret türü mamulatı
Kayısı Hasadı, Kurutulması ve Pazarlaması
1. Hasat: Kayısı ağaçlarında en uygun hasat elle toplama şeklinde olup, meyvelerin zarar görmemesi ve bir olgunlukta toplanmasını sağlar.
Silkeleyerek hasatta, ağaç altına branda serilse bile meyvelerin zedelenmesini ve aynı olgunlukta toplanması sağlanamaz. Çırparak hasatta yukarıda anılan zarara ilaveten dalların ve meyve gözlerinin büyük ölçüde zarar görmesine yol açar. Son zamanlarda yurt dışından ithal edilerek Malatya'da geliştirilen örümcek ağı görünümünde olan brandaya silkelemek suretiyle meyvelerin zarar görmesinin önlenmesi yanında işgücü ve zaman tasarrufu da sağlanmıştır.
2. Kurutma: Kuruma süresini kısaltmak, tabii rengi korumak, böceklenmeyi önlemek ve muhafaza süresini artırmak gayesiyle yapılan kükürtleyerek kurutma, toplam üretimin % 80'inden daha fazlasını oluşturmaktadır. Doğrudan toprağa, betona ve bez sergilere serilerek tabii olarak kurutulan ürünler, toplam üretimin yaklaşık % 10'unu oluşturmaktadır.
3. Pazarlama: Malatya nüfusunun % 60'ının geçim kaynağını oluşturan kayısının % 95'i ihraç edilmekte olup, bu ülkelerin başında ABD ile Avrupa başta gelmektedir. Dünyada üretilen kuru kayısının % 65-80'iniMalatya kayısısı teşkil eder.
Kayısıcılığın Problemleri ve Islah Çalışmaları
Malatya kayısıcılığındaki sorunlar; Kültürel uygulamalar, teknolojik imkanlar, muhafaza, pazarlama, nakliye ve ihracat alanında görülmektedir.
Yetiştiricilikte en önemli problem ilkbahar geç donlarıdır. Konunun en kesin çözümü yapılacak ıslah çalışmalarıyla dona dayanıklı çeşitlerin elde edilmesi olacaktır. Ayrıca kaliteli ve bol meyve elde etmek için sulama, gübreleme vb. kültürel uygulamalara azami dikkat edilmesi gerekir.
Teknolojik problemler ise hasar sırasında meydana gelen zedelenmeler, kükürtleme işleminin kontrolsüz şartlarda yapılması sebebiyle standardizasyonun sağlanmaması sayılabilir. Bunun için kükürtleme ve kurutma tekniklerinin geliştirilmesi gerekir. Kayısıların muhafazası, tasnifi, ilenmesi, ambalajlanması, taşınması ve ihracatında da çok düzensizlikler bulunmaktadır. Standardizasyona gerekli önemin verilmesinin yanı sıra reklam geliştirme faaliyetleri ile kuru kayısı ihracatındaki dar boğazlar aşılabilecektir.

KAYISI ÇEŞİTLERİ

Bugün dünyada 1750’ nin üzerinde kayısı çeşidi ve melezi bulunmakla birlikte her ülkede ekonomik anlamda yetiştiriciliği yapılan kayısı çeşidi sayısı 5-10’ u geçmemektedir.

» Yerli Kayısı Çeşitleri

Hacıhaliloğlu
Malatya’nın en önemli kurutmalık kayısı çeşididir. Malatya’daki kayısı ağacı varlığının yaklaşık % 73’nü oluşturur. Tahmini olarak 1900’ lü yılların başında Malatya’nın 12 km kuzey- doğusundaki H.Haliloğlu çiftliğinde bir seleksiyon sonucu bulunmuştur.

Ağaçları yüksek boylu, dik, dalları yayvan, çok kuvvetli ve çabuk büyür. Kuvvetli ve sulanan topraklarda her yıl ürün verir. Beyaz renkli çiçeklere sahiptir. Verimi orta, dona, kurağa ve hastalıklara (monilya ve çil) karşı hassastır. İyi bakılmayan ağaçlar peryodisite gösterme eğilimindedir. Zayıf topraklarda ve kurak şartlarda abortif dişi organ oluşturur, çiçek tozlarının çimlenme yüzdesi düşer.

Hacıhaliloğlu kayısı çeşidi içerisinde meyve rengi, şekli, ağırlığı, SÇKM miktarı ve ağaç verimi bakımından geniş varyasyonlar bulunmaktadır. Malatya Meyvecilik Araştırma Enstitüsü tarafından yürütülen “Hacıhaliloğlu Çeşidinde Klon Seleksiyonu” çalışmasıyla kaliteli klonlar seçilmeye çalışılmaktadır.

Meyveleri orta irilikte, 25 - 35 g ağırlıkta, meyve şekli oval, simetrik, meyve kabuk (L65.59 a + 9.54 b + 41.4) ve et rengi sarı, kırmızı yanak oluşturma eğilimindedir (Şekil 1). Meyve kabuğu incedir. Meyvelerin yola dayanımı iyidir. Meyve eti sert dokuludur. Meyve az sulu, çok tatlı, aromalı, pH 4.5 - 4.8, Suda çözünür kuru madde miktarı (SÇKM) % 24 - 28 ve toplam asitlik % 0.20 - 0.40’ dır. Çekirdek şekli oval, 1.7 - 2.2 g ağırlığında, tatlı ve meyve etine yapışık değildir. Malatya’ da Temmuz ayının ikinci haftasında olgunlaşır. Soğuklama gereksinimi 850-1000 saattir.

Meyveleri ağaç üzerinde kademeli olgunlaşır. Önce ağacın üst, sonra orta, en son ise alt dallardaki meyveler olgunlaşır. İyi güneş almayan ağaçlarda bu kademeli olgunlaşma çok daha barizdir. Hasat bu olgunlaşmaya paralel olarak 2 veya 3 defada yapılmalıdır. Aksi taktirde kurutma randımanı düşer.

Olgunlaşan meyvede meyve eti uçtan itibaren yumuşar ve sulanır. Hasat zamanı meyvenin dalla bağlantısı orta düzeydedir. Yaş meyveleri yüksek şeker içeriğinden dolayı fazla miktarda özellikle aç karnına yendiğinde bağırsakları bozar, ishal yapar. Doğal bir müshil ilacı özelliğine sahiptir. İshal birkaç tane bademi yenilerek önlenir.

Çekirdeklerinden kuvvetli ve homojen çöğürler elde edilir. Hacihaliloğlu çeşidinin çekirdeğinden yetişen ağaçlara halk arasında “Yeğen” denir. Yeğen' in çekirdekleri tatlı olup meyveleri Hacıhaliloğlu' na benzemekle birlikte SÇKM miktarı ve kuru kayısı randımanı daha düşüktür.


Hasanbey
1930 Yılında Malatya’nın eski Belediye Başkanlarından Hasan Derinkök’ ün bahçesinde bulunan Malatya’nın en önemli sofralık kayısı çeşididir. Çeşidin SÇKM miktarı yüksek olması nedeniyle önceleri kurutularak değerlendirilmiş fakat daha sonra çeşidin turfanda, iri meyveli ve yola dayanımının iyi olması nedeniyle son yıllarda sofralık tüketimi bir hayli artmıştır. Ayrıca meyvenin heterojen olgunlaşması ve kükürt odasında diğer çeşitlere göre kükürt dioksidi daha geç absorbe etmesi gibi kurutma için olumsuz özelliklerinden dolayı kurutmalık olarak değerlendirme şekli günümüzde azalmıştır.

Ağaç şekli yayvan olup kuvvetli büyür. Dalları sarkıktır. Ağaçların verimliliği orta düzeydedir. Meyve kalp şeklinde, iri, 40-55 g ağırlığında, meyve eti sert dokulu ve tatlıdır. Meyve kabuk (L63.43 a+9.02 b+40.9) ve et rengi sarıdır. SÇKM miktarı % 18-22, pH 4.9-5.1 ve toplam asitlik % 0.10-0.20’dir. Çekirdek uzun-oval, 2.0-2.8 g ağırlığında, tatlı ve meyve etine yapışık değildir. Malatya’da Haziran sonu Temmuz başında olgunlaşır. Diğer çeşitlere göre erkencidir. Meyvesinin iri, gösterişli ve yola dayanımının iyi olması nedeniyle büyük tüketim merkezilerine gönderilmeye uygun bir çeşit olup pazarda yüksek fiyatlardan alıcı bulmaktadır.

Meyve heterojen olgunlaşır. Meyvenin bir yanağı olgunlaşıp yumuşadığı halde diğer yanağı ham ve serttir. Kükürtlenerek kurutulacak meyvelerin tam olgunlaşması beklenmeden hasat edilip kükürt odalarında diğer çeşitlere göre daha uzun süre bekletilmesi gerekir. Aksi durumda çeşit daha az kükürt absorbe edeceğinden kurutma sonrası meyve rengi kırmızı veya açık turuncu renkte olur. Çeşidin soğuklama gereksinimi 950-1600 saattir. Olgunlaşan meyvelerin dalla bağlantısı zayıfladığından hafif bir rüzgarda bile fazla döküm yapar. Meyveleri çil hastalığına dayanıklıdır. Bazen meyve koparıldığında sap çukuru parçalanmaktadır.

Kabaaşı
Malatya’da 1970’li yıllarda yapılan bir seleksiyon çalışması sonucu bulunmuş kurutmalık bir kayısı çeşididir. Son yıllarda Malatya ve çevresinde geniş miktarda yetiştirilmeye başlanmış, Malatya'da ağaç sayısı bakımından Hacıhaliloğlu çeşidinden sonra ikinci sıraya yerleşmiştir.

Ağaçları orta büyüklükte, dik ve kuvvetli gelişir. Ağaç verimliliği orta düzeydedir. Meyve orta irilikte, 30-35 g ağırlığında, meyve oval şekilli, meyve kabuk (L66.71 a+12.70 b+43.08) ve et rengi sarıdır. Meyve tatlı, pH 3.8-4.6 ve toplam asitlik % 0.30-0.45, SÇKM miktarı % 24-26’dır. Meyve eti sert dokuludur. Çekirdek şekli oval, 1.9-2.4 g ağırlığında, tatlı ve meyve etine yapışık değildir. Malatya’da Temmuz ayı ortasında olgunlaşır.
Ağaçları çiçek monilyasına hassas olup, çil hastalığına ve dona dayanımı Hacihaliloğlu çeşidine göre daha iyidir. Genç fidan döneminde kuvvetli sürgün verir ve dalları gevrektir.

Soğancı
Malatya Zirai Araştırma İstasyonu tarafından yapılan bir seleksiyon çalışması sonucu merkeze bağlı Tecde köyünde Tosunoğlu ailesinin bahçesinde bulunmuştur. Tosunoğlu ve Soğanoğlu gibi sinonimleri bulunmaktadır.
Ağaçları iri, dik-yayvan şekilli olup orta derecede verimlidir. Meyveleri 28-38 g ağırlığında, yuvarlak şekilli, meyve kabuk (L59.64 a+12.12 b+35.85) ve et rengi sarıdır. Meyve tatlı, pH 4.5-4.7, SÇKM miktarı % 23-26 ve toplam asitlik % 0.28-0.35’dir. Meyve eti sert dokuludur. Çekirdek yuvarlak şekilli, 1.8-2.2 g ağırlığında ve tatlı olup meyve etine yarı yapışıktır. Malatya’da Temmuz ayının ikinci haftası olgunlaşır.

Meyveleri parlak ve gösterişli olduğundan son zamanlarda sofralık olarak tüketimi artmıştır. Hasat zamanı meyvenin dalla bağlantısı zayıf olduğundan fazla miktarda döküm yapar. Meyveleri olgun hasat edildiğinde kükürt gazını absorbe etmesi zayıflar ve çekirdeği çıkarılırken meyve eti parçalanır. Bu yüzden kurutulacak meyveler aşırı olgunlaşmadan hasat edilmelidir.


Çataloğlu
Malatya’nın kurutmalık kayısı çeşididir. Dik-yayvan habitüse sahip Çataloğlu çeşidinin dalları aşağı doğru sarkıktır. Ağaçları verimlidir. Ağaç gövdesi gri, dalları açık kahve rengindedir. Meyvesi orta irilikte, 25-35 g ağırlığında, oval şekilli, meyve kabuk (L65.80 a+9.10 b+36.9) ve et rengi sarıdır Meyvenin güneş gören kısmında kırmızı yanak oluşturur. Meyve eti sert, tatlı, lezzetli, az sulu ve meyve simetrik iki parçadan oluşur. SÇKM miktarı % 24-28, pH 4.5-4.9 ve toplam asitlik % 0.10-0.25 arasında değişir. Çekirdek oval şekilli, 1.7-2.1 g ağırlığında, tatlı ve meyve etine yapışık değildir. Hasanbey kayısı çeşidinden sonra çiçek açar, Malatya şartlarında Temmuzun ikinci haftası olgunlaşır. Çataloğlu çeşidi Hacıhaliloğlu çeşidine çok benzer, çoğu kere birbirleriyle karıştırılır. Gerçekten de renk, şekil ve görünüş bakımından birbirlerini andırlar. En önemli farkları Çataloğlu meyvesinde daha az tüy bulunur, bu yüzden meyve daha parlaktır.


Çöloğlu
Malatya’nın sofralık ve kurutmalık kayısı çeşididir. Çöloğlu hoş kokulu ve güzel aromaya sahip olup ağızda güzel tat bırakır. Orta büyüklükteki ağaçların dalları yayvan ve açık olup kuvvetli gelişir. Ağaçları kurağa dayanıklı fakat çil ve monilya hastalıklarına karşı hassastır. Ağaç verimliliği orta düzeydedir.

Meyve yuvarlak şekilli, 25-35 g ağırlığında, karın çizgisi belirgin ve asimetrik iki parçadan oluşur. Meyve kabuk (L66.9 a+14.81 b+37.9) ve et rengi sarıdır. Meyve çok tatlı ve yumuşak dokuludur. pH 4.7-5.1 ve SÇKM miktarı % 22-25 arasında değişir. Çekirdek şekli yuvarlak, 1.9-2.3 g ağırlığında, tatlı ve meyve etine yapışık değildir (Şekil 6). Malatya şartlarında Temmuz ayının ikinci haftası olgunlaşmaya başlar. Olgunlaşma zamanı meyveleri uç kısmından yumuşamaya başlar. Meyve hasat süresi kısa olup zamanında hasat edilmezse fazla döküm yapar. Uzak mesafelere taşınmaya tahammülü yoktur. Sofralık olarak tüketilmesinin yanı sıra reçel yapımına ve kabuk şeklinde kurutmaya uygundur.


Alyanak
İzmir’in erkenci sofralık kayısı çeşididir. Ağaç şekli yayvan olup, kuvvetli büyür. Ağaç verimliliği yüksektir. Meyveler 30-45 g ağırlığında, basık oval şekilli, meyve kabuk (L60.98 a+15.49 b+44.38) ve et rengi turuncu olup kuvvetli şekilde kırmızı yanak oluşturur. Meyve belirgin şekilde asimetrik iki parçadan oluşur.

Meyveleri mayhoş, yumuşak dokulu, pH 3.5-3.9, SÇKM miktarı % 12-14 ve toplam asitlik % 0.9-1.1’dir. Çekirdek yassı-oval şekilli, 2.5-3.2 g ağırlığında, acı ve meyve etine yapışık değildir. Malatya şartlarında Haziran sonu Temmuz ayının birinci haftasında olgunlaşır.


Şalak (Aprikoz)
Iğdır ve Kağızman bölgesinin sofralık kayısı çeşididir. Bu çeşidin orijini tam olarak bilinmemektedir. Ermenistan’da bu çeşide Erevani denmektedir. Yayvan taçlı fakat çok kuvvetli büyüyen ağaçlar meydana getirir. Ağaçları çok verimlidir.
Meyve şekli eliptiktir. Meyve oldukça iri olup ortalama meyve ağırlığı 50-65 g arasında değişir. Meyve kabuk (L64.78 a+10.13 b+39.63) ve et rengi sarıdır. Meyve tatlı ve meyve et dokusu orta sertliktedir. Meyve belirgin şekilde simetriktir. Çekirdekleri uzun şekilli, tatlı, 2.1-2.6 g ağırlığında ve meyve etine yapışık değildir. SÇKM miktarı % 17-20, pH 4.4-4.8 ve toplam asitlik % 0.30-0.50’dir. Erkenci bir çeşit olup meyveleri Malatya şartlarında Haziran ayının son haftasında olgunlaşmaya başlar.

Şekerpare
Ülkemizin birçok yerinde değişik kayısı çeşitlerine Şekerpare ismi verilmekle birlikte Iğdır Şekerparesi en tanınmış olanıdır. Iğdır ve çevresinde sofralık ve kurutmalık olarak yetiştirilmektedir. Ağaç şekli yayvan olup kuvvetli büyür. Ağaçları yüksek verimlidir.

Meyve ufak, 25-30 g ağırlığında, oval şekilli, meyve kabuk (L62.44 a+13.89 b+34.39) ve et rengi sarıdır. Meyve tatlı, et dokusu orta sertlikte olup meyveler belirgin bir şekilde kırmızı yanak oluşturur. Meyve kabuğu paslı ve beneklidir. Yuvarlak şekilli çekirdekleri tatlı olup 1.8-2.3 g ağırlığında ve meyve etine yapışık değildir. SÇKM miktarı % 20-25, pH 4.1-5.2 ve toplam asitlik % 0.20-0.30’dur. Meyveleri Malatya şartlarında Temmuz ayının birinci haftası olgunlaşmaya başlar. Soğuklama gereksinimi 950-1000 saattir.


Tokaloğlu - Erzincan
Erzincan’ın sofralık kayısı çeşididir. Ağaçları dik şekilli olup kuvvetli gelişir. Meyveleri oval şekilli, 40-55 g ağırlığındadır. Meyve kabuk (L64.71 a+10.79 b+42.34) ve et rengi sarıdır. Tatlı yumuşak dokulu, SÇKM miktarı % 16-18, pH 2.5-3.8 ve toplam asitlik % 1.0-1.4’tür. Çekirdekleri eliptik şekilli, 2.4-3.0 g ağırlığında, tatlı ve meyve etine yarı yapışıktır. Meyveleri Malatya şartlarında Temmuz ayının birinci haftası olgunlaşmaya başlar. Çeşidin soğuklama ihtiyacı 950-1229 saattir.


Tokaloğlu - Yalova
Yalova’nın sofralık kayısı çeşididir. Dik-yayvan şekilli ağaçları kuvvetli gelişir. Ağaç verimliliği yüksektir. Meyve yuvarlak şekilli ve 35-50 g ağırlığındadır. Meyve kabuk (L59.78 a+10.92 b44.54) ve et rengi sarıdır. Meyvenin dikiş yeri belirgin ve simetrik iki parçadan oluşmuştur. Meyvelerin yanak oluşturma eğilimi zayıftır. Meyve tatlı, yumuşak dokulu, SÇKM miktarı 15-18, pH 3.4-3.9 ve toplam asitlik % 0.9-1.4’dür. Çekirdekleri yuvarlak şekilli, 2.2-2.7 g ağırlığında, acı ve meyve etine yapışık değildir. Meyveleri Malatya şartlarında Haziran ayının üçüncü haftası olgunlaşır.


Tokaloğlu - Konya Ereğli
Konya’nın sofralık kayısı çeşididir. Dik şekilli ağaçları orta kuvvette büyür. Ağaç verimliliği ortadır. Meyve kalp şeklinde, dikiş yeri belirgin ve asimetrik olup meyve ağırlığı 32-40 gram arasındadır. Meyve kabuk rengi turuncu (L65.90 a+14.11 b+43.03) ve et rengi sarıdır. SÇKM miktarı % 17-19, pH 3.9-4.5 ve toplam asitlik % 1.0-1.4’dür. Çekirdek oval şekilli, 2.2-2.7 g ağırlığında tatlı ve meyve etine yapışık değildir. Malatya şartlarında Temmuz ayının 3. haftası olgunlaşır.


Şam
Ege bölgesinin erkenci sofralık kayısı çeşididir. Ağaçları dik şekilli olup zayıf gelişir. Ağaç verimi orta düzeydedir. Meyve şekli yuvarlak, 25-35 g ağırlığında, karın çizgisi belirgin ve simetriktir. Meyve kabuk (L67.33 a+12.46 b+38.90) ve et rengi sarı, meyve yumuşak dokulu ve az tatlıdır. Çekirdekleri iri, 2.2-2.8 g ağırlığında, acı ve meyve etine yapışık değildir. SÇKM miktarı % 12-15, pH 3.2-3.8 ve toplam asitlik 1.2-1.8'dir. Malatya şartlarında Haziran sonu-Temmuz başında olgunlaşır.


Turfanda İzmir
İzmir’in erkenci sofralık kayısı çeşididir. Ağaçları dik şekilli ve kuvvetli gelişir. Ağaçları çok verimlidir. Meyve oval şekilli, 35-40 g ağırlığında, mayhoş ve yumuşak dokuludur. Meyve kabuk (L56.23 a+10.06 b+38.72) ve et rengi sarıdır. Meyve karın çizgisi belirgin ve asimetrik iki parçadan oluşur. SÇKM miktarı % 13-15, pH 3.7-4.1 ve toplam asitlik % 1.1-1.5’dir. Çekirdek şekli oval, 2.1-2.5 g ağırlığında, acı ve meyve etine yapışık değildir. Meyveleri Malatya şartlarında Haziran ayının ikinci haftasından itibaren olgunlaşmaya başlar.


İri Bitirgen
Tekirdağ’ın geçci sofralık ve kurutmalık kayısı çeşididir. Zayıf gelişen ağaçları dik-yayvan şekillidir. Ağaç verimliliği ortadır. Meyve şekli oval, 33-40 g ağırlığında, az tatlı ve sert dokuludur. Meyve kabuk (L56.72 a+8.26 b+33.54) ve et rengi turuncudur. Meyve karın çizgisi belirgin ve asimetriktir. SÇKM miktarı % 18-21, pH 4.2-4.8 ve toplam asitlik 0.4-0.7’dir. Çekirdek şekli oval, 2.0-2.6 g ağırlığında, tatlı ve meyve etine yapışık değildir. Meyveleri Malatya şartlarında Temmuz ayının ikinci yarısı olgunlaşır.


İmrahor
Ege bölgesinin erkenci sofralık kayısı çeşididir. Dik şekilli zayıf büyüyen ağaçlara sahiptir. Ağaç verimliliği yüksektir. Meyveleri yuvarlak şekilli, 30-35 g ağırlığında, meyve karın çizgisi belirgin ve meyve simetrik iki parçadan oluşur. Meyve kabuk rengi turuncu (L57.23 a+10.40 b+35.9) ve et rengi sarıdır. Meyve et dokusu yumuşak ve tatlıdır. Çekirdek yuvarlak şekilli, acı, 2.3-2.8 g ağırlığında ve meyve etine yarı bağlıdır. SÇKM miktarı % 14-15, pH 3.3-3.8 ve toplam asitlik % 0.8-1.2’dir. Malatya şartlarında Haziran sonu Temmuz başında olgunlaşır.


Karacabey
Bursa’nın erkenci sofralık kayısı çeşididir. Ağaçları yayvan şekilli olup zayıf büyür. Ağaç verimliliği yüksektir. Meyve kalp şeklinde, 35-45 g ağırlığında, meyve karın çizgisi belirgin ve simetriktir. Meyve kabuk (L61.17 a+9.48 b+44.24) ve et rengi turuncudur. Meyve kuvvetli yanak oluşturur. Meyve az tatlı ve gevrektir. SÇKM miktarı % 12-14, pH 3.4-4.0 ve toplam asitlik % 0.9-1.4 arasında değişir. Çekirdek oval şekilli, acı, 2.6-3.1 g ağırlığında ve meyve etine yarı bağlıdır. Malatya şartlarında Temmuz başında olgunlaşır.


Çiğli
İzmir’in sofralık kayısı çeşididir. Ağaçları yayvan şekilli ve orta kuvvette gelişir. Ağaç verimliliği orta düzeydedir. Meyve şekli basık-yuvarlak, 20-25 g ağırlığında ve meyve simetrik iki parçadan oluşmuştur. Meyve kabuk rengi turuncu (L56.73 a+11.49 b+38.90), et rengi sarıdır. Meyve az tatlı ve yumuşak dokuludur. SÇKM miktarı % 14-15, pH 3.6-3.9 ve toplam asitlik % 1.2-1.5 arasında değişir. Çekirdek yuvarlak şekilli, tatlı, 1.6-2.0 g ağırlığında ve meyve etine yarı bağlıdır. Malatya şartlarında Temmuz ayının birinci haftasında olgunlaşır.


Sakıt 2
Akdeniz bölgesinin geçci sofralık kayısı çeşididir. Ağaçları küçük, yayvan taçlı ve zayıf gelişir. Ağaç verimliliği yüksektir. Meyve kalp şeklinde, 25-35 g ağırlığında , meyve karın çizgisi belirgin ve simetriktir. Meyve kabuk (L62.78 a+10.34 b+43.82) ve et rengi sarıdır. Meyve belirgin biçimde kırmızı yanak oluşturur. SÇKM miktarı % 17-20, pH 4.4-4.9 ve toplam asitlik % 0.5-0.8’dir. Çekirdek oval şekilli, tatlı, 1.6-2.0 g ağırlığında ve meyve etine yapışık değildir. Malatya şartlarında Temmuz ayının ikinci yarısında olgunlaşır.


Mahmudun Eriği
Erzincan’ın sofralık ve kurutmalık kayısı çeşididir. Ağaçları dik şekilli olup kuvvetli büyür. Ağaç verimliliği orta düzeydedir. Meyve oval şekilli, 35-50 g ağırlığında, meyve karın çizgisi belirgin ve simetriktir. Meyve kabuk (L67.55 a+11.76 b+46.90) ve et rengi sarı olup meyve kuvvetli yanak oluşturur. SÇKM miktarı % 24-26, pH 4.8-5.2 ve toplam asitlik % 0.3-0.5 arasında değişir. Çekirdek oval şekilli, 2.3-2.7 g ağırlığında, tatlı ve meyve etine yapışık değildir. Malatya şartlarında Temmuzun ikinci haftasında olgunlaşır.


Adilcevaz-5
Bitlis’in sofralık ve kurutmalık kayısı çeşididir. Ağaçları dik şekilli olup kuvvetli büyür. Meyve şekli oval, 40-50 g ağırlığında, karın çizgisi belirgin ve simetrik iki parçadan oluşur. Meyve kabuk (L68.12 a+9.91 b+44.70) ve et rengi sarıdır. Meyve kırmızı yanak oluşturur. Meyve tatlı ve sert dokuludur. SÇKM miktarı % 26-28, pH 4.8-5.1 ve toplam asitlik % 0.5-0.7 arasında değişir. Çekirdek oval şekilli, tatlı, 2.1-2.5 g ağırlığında ve meyve etine yapışık değildir. Malatya şartlarında Temmuz ayının ikinci yarısında olgunlaşır.


Turfanda Eskimalatya
Malatya’nın çok erkenci sofralık kayısı çeşididir. Ağaçları dik şekilli olup kuvvetli büyür. Ağaç verimliliği yüksektir. Meyve şekli oval, 30-45 g ağırlığında, meyve karın çizgisi belirgin ve simetrik iki parçadan oluşur. Meyve kabuk (L64.79 a+11.62 b+41.13) ve et rengi sarıdır. Meyve az tatlı ve yumuşak dokuludur. SÇKM miktarı % 13-15, pH 3.3-3.7 ve toplam asitlik 1.2-1.4 arasında değişir. Çekirdek yuvarlak, 2.5-3.0 g ağırlığında, acı ve meyve etine yarı bağlıdır. Malatya şartlarında Haziran ayının ikinci yarısında olgunlaşmaya başlar.


Çekirge 52
Bursa’nın sofralık kayısı çeşididir. Ağaçlar yayvan şekilli olup kuvvetli büyür. Meyve oval şekilli, 40-50 g ağırlığında, meyve karın çizgisi belirgin ve asimetrik iki parçadan oluşur. Meyve kabuk (L56.22 a+9.06 b+38.10) ve et rengi turuncudur. Meyve tatlı ve yumuşak dokuludur. SÇKM miktarı % 15-17, pH 3.9-4.1 ve toplam asitlik %1.1-1.6 arasında değişir. Çekirdek yuvarlak, 2.3-2.9 g ağırlığında, tatlı ve meyve etine az bağlıdır. Malatya şartlarında Temmuzun birinci haftasında olgunlaşmaya başlar.


Hacıkız
Malatya’nın sofralık ve kurutmalık kayısı çeşididir. Ağaçları dik, dalları yayvan olup kuvvetli büyür. Ağaç verimliliği yüksektir. Meyve şekli oval, 30-40 g ağırlığında, kokulu ve gösterişlidir. Olgunlaştığında meyvenin zaman geçirilmeden hasat edilmesi gerekir. Aksi taktirde meyveler toplanmaya zaman bırakmadan kendiliğinden dökülür. Meyve karın çizgisi belirgin ve asimetrik iki parçadan oluşur. Meyve kabuk (L69.54 a+10.61 b+39.12) ve et rengi sarıdır. Meyve tatlı ve sert dokuludur. SÇKM miktarı % 18-21, pH 4.5-4.7 ve toplam asitlik % 0.3-0.5 arasında değişir. Çekirdek oval, 2.0-2.5 g ağırlığında, tatlı ve meyve etine bağlı değildir. Meyveleri kükürtleme sırasında kükürt gazını kolay absorbe eder. Kabuk şeklinde kurutmaya uygundur. Malatya şartlarında Temmuz ayının ikinci haftası olgunlaşır.


İsmailağa
Malatya’nın sofralık ve kurutmalık kayısı çeşididir. Ağaçları dik olup kuvvetli büyür. Kurak ve kötü beslenme şartlarında peryodisite gösterir. Meyve şekli oblong, 40-50 g ağırlığında ve gösterişli meyvelere sahiptir. Meyve karın çizgisi belirgin ve simetrik iki parçadan oluşur. Meyve kabuk (L55.90 a+15.24 b+40.21) ve et rengi sarıdır. Meyve tatlı ve sert dokuludur. SÇKM miktarı % 21-24, pH 4.4-4.6 ve toplam asitlik % 0.5-0.7 arasında değişir. Çekirdek uzun, 2.3-2.8 g ağırlığında, tatlı ve meyve etine bağlı değildir. Malatya şartlarında Temmuz ayının ikinci haftası olgunlaşır. Meyveleri kükürt gazını zor absorbe ettiğinden kükürt odalarında daha uzun süre bekletilmesi gerekir.


Ethembey
Edirne’nin sofralık kayısı çeşididir. Ağaçları dik olup orta kuvvetli büyür. Meyve kalp şeklinde, 30-40 g ağırlığındadır. Meyve karın çizgisi belirgin ve asimetrik iki parçadan oluşur. Meyve kabuk (L54.34 a+12.79 b+39.02) ve et rengi sarıdır. Meyve tatlı ve yumuşak dokuludur. SÇKM miktarı % 13-15, pH 3.6-3.9 ve toplam asitlik 0.9-1.3 arasında değişir. Çekirdek oval şekilli, 2.0-2.5 g ağırlığında, acı ve meyve etine bağlı değildir. Malatya şartlarında Temmuz ayının ikinci haftası olgunlaşır.


Kuru Kabuk
Malatya’nın sofralık ve kurutmalık kayısı çeşididir. Malatya ve çevresinde “gavur aşısı” da denmektedir. Meyveleri iri gösterişli ve kokuludur. Ağaçları verimli fakat monilya ve çil hastalığına hassastır. Çekirdeği çok iri olduğundan daha çok kabuk şeklinde kurutmaya uygundur. Yola dayanımı iyi olmadığından mahalinde tüketilir. Meyve oval şekilli ve 35-40 g ağırlığındadır. Meyve karın çizgisi belirgin ve asimetriktir. Meyve et (L56.40 a+11.45 b+39.12) ve kabuk rengi sarıdır. SÇKM miktarı % 14-17, pH 3.4-3.8 ve toplam asitlik % 1.1-1.4 arasında değişir. Çekirdek oval şekilli, tatlı ve 2.3-2.8 g ağırlığındadır. Malatya şartlarında Haziran sonunda olgunlaşır.

Yukarıda özellikleri verilen bu kayısı çeşitlerinin dışında Osmanonbaşı, Kokulu, İmamoğlu, Darende ve Sarılök gibi kayısı çeşitlerimiz bugün maalesef kaybolmuş durumdadır.